Ülkemizin geleceği olan çocuklarımızı hayata hazırlarken öğretmenliği bir yaşam tarzı haline getirerek hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan, ömrünü ve hayallerini bu ülkenin evlatlarına adayan ve yıllar geçse de gönül bağını hiç koparmayan kıymetli öğretmen arkadaşlarım,
Tarihi boyunca ilmin ve irfanın, erdem ve ahlakın hâkim olduğu; âlim ve ariflerin baş tacı edildiği bir medeniyetin mensupları olan bizlere, Yaratan'ın ilk emri olan okumayı öğreten öğretmenlerimiz kutlu bir görevi yerine getirmektedir. Bizler beşikten mezara kadar ilim tahsil etmeyi emreden ve kalemin kılıçtan üstün olduğunu söyleyen, ilim-irfan sahibi kimselere hürmeti şiar edinmiş bir milletiz. Bu nedenledir ki medeniyetimizde öğretmenin yeri anne baba kadar değerli, onlar kadar kıymetlidir.
Başöğretmen Gazi Mustafa Kemal'in "eserinin üzerinde imzası olmayan tek sanatkâr" olarak tanımladığı öğretmen, eğitim öğretim sürecindeki bilgileri sınıfta aktaran kişi olmanın çok ötesinde, gözümüzün nuru çocuklarımızı hayata hazırlayan bir sanatkârdır.
Dünyanın en kutsal ve kadim mesleklerinden olan öğretmenlik; sevgi, anlayış, özveri ve sabır üzerine bina edilen ve hiçbir maddi kıyas kabul etmeyecek niteliklere sahiptir. Her çocukta farklı bir anlamı olan öğretmenlik mesleğini Nurettin Topçu "Muallim; insanoğlunu beşikten alarak mezara kadar götürüp teslim eden, dünyanın en büyük mesuliyetine sahip insandır. Kaderimizin hakikatinin işleyicisi, karakterimizin yapıcısı, kalbimizin çevrildiği her yönde kurucusu odur. Fertler gibi nesiller de onun eseridir." olarak tanımlamaktadır.
Günümüzde artık ülkelerin dünya üzerindeki geleceğini ve yerini belirleyen en önemli unsur şüphesiz eğitimdir. Tarihin her döneminde milletler eğitime verdikleri değer ölçüsünde medeniyetlerini geliştirmişlerdir. Bugün okul sıralarında oturan yavrularımız yarının bilim adamları, mühendisleri, sanatkârları olarak geleceğin modern Türkiye'sini inşa edecek, Başöğretmen Mustafa Kemal'in koyduğu muasır medeniyet hedefine ve ilerisine ülkemizi taşıyacaklardır.
Kıymetli öğretmenlerim,
Eğitimin asıl gayesinin insan yetiştirmek, gönüller fethetmek olduğunu; öğretmenliğin maddiyattan öte manevi bir karşılığının olduğunu en iyi sizler bilmektesiniz. Sayın Bakanımızın 2023 Eğitim Vizyonu' nda belirtiği üzere çağın ve geleceğin becerileriyle donanmış ve bu donanımı insanlık hayrına sarf edebilen bilime sevdalı, kültürüne bağlı, nitelikli, ahlaklı bireyler yetiştirmek sizlerin sayesinde mümkün olacaktır. Bir mum misali etrafını aydınlatırken kendisini feda eden siz öğretmenlerimizin azmi, merhameti, memleket sevgisi ve inancı gelecek nesillerimize yol gösterecektir.
Değerli meslektaşlarım,
İnsanlık tarihi boyunca ve teknolojik gelişmelerle birlikte eğitimde farklı yöntem ve malzemeler kullanılmış olsa da Pandemi süreci bizlere bir daha gösterdi ki eğitimin ana unsuru her zaman öğretmen olacaktır. Öğretmenin etkin olmadığı bir eğitim sisteminin başarılı olması düşünülemez. Öğretmenlerimizin salgın döneminde uzaktan eğitimde göstermiş olduğu çaba ve gayret; gönüllü olarak toplum hizmetlerindeki çalışmaları öğretmenlerin her zaman ve her şartta görevde olduklarını bir kez daha bizlere göstermiştir. Temennimiz bu günlerin en kısa sürede bitmesidir. Çünkü biliyoruz ki çocuklarımız öğretmenlerini ve okullarını, öğretmenleri de çocuklarını çok özledi.
Mensubu bulunduğum maarif davasında, beraber yürümekten onur duyduğum saygıdeğer meslektaşlarım,
Millet Mekteplerinin açıldığı ve "Benim asıl anlatılacak yönüm öğretmenliğimdir." diyen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e Başöğretmenlik unvanının verildiği bu anlamlı günde, hayatlarını kaybeden bütün öğretmenlerimize Allah'tan rahmet, emekliye ayrılmış öğretmenlerimiz ile görevi başındaki bütün öğretmenlerimize sağlık, huzur ve esenlikler diliyorum. Günümüz kutlu olsun.
Saygılarımla...
Hasan BAŞYİĞİT
İl Millî Eğitim Müdürü